Miras Hukukuna ilişkin Davalar Neler?

Bir gerçek kişinin ölümü ya da gaipliğine karar verilmesi durumunda ölenin malvarlığının kimlere, hangi oranda ve nasıl intikal edeceğini düzenleyen hukuk kuralları miras hukukunu oluşturur. Miras Hukuku, Medeni Hukukun bir alt dalı olup 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 495 ve 682. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Murise ait hak ve borçlar mirasçıya doğrudan kanun gereği geçebileceği gibi murisin hayatta iken yaptığı bir hukuki işlemle de geçebilir. Bir miras ilişkisinde hem yasal mirasçılık hem de iradi mirasçılık bir arada bulunabilir. Mirasçılık sıfatı doğrudan doğruya kanundan doğan kimseye yasal mirasçı denir. Türk Medeni Kanunu’na göre yasal mirasçılar murisin; kan hısımları (TMK m.495-498), evlatlık ve alt soyu (TMK m.500), eşi (TMK m.499) ve devlettir (TMK m.501).

Muris, hayatta iken ölümünden sonra terekesini etkileyecek şekilde hüküm doğuracak hukuki işlemlerde bulunabilir. Bu hukuki işlemler ölüme bağlı tasarruf olarak adlandırılır. Muris, terekesine ilişkin isteklerini gerçekleştirirken miras hukukunun belirttiği tasarruf türlerine bağlı kalmalıdır (Numerus clausus-sınırlı sayı). Şekli anlamda ölüme bağlı tasarruflar, vasiyetname ve miras sözleşmesi olarak ikiye ayrılmaktadır. Vasiyetname, ulaşması gerekmeyen bir irade beyanı ile yapılan ve muris tarafından ölünceye kadar her zaman geri alınabilen ölüme bağlı tasarruftur. Vasiyetname, resmi vasiyetname, el yazılı vasiyetname ve istisnai hallerde sözlü vasiyetname şeklinde düzenlenebilir.

 Miras sözleşmesi, bir kimsenin ölümünden sonra hüküm doğurmak üzere yaptığı, muris tarafından tek taraflı irade beyanı ile dönülemeyen ve yalnız resmi şekilde iki taraflı bir hukuki işlemle gerçekleştirilen ölüme bağlı tasarruftur. Miras sözleşmesi, olumlu miras sözleşmesi ve mirastan feragat sözleşmesi şeklinde yapılabilir. Muris yapacağı vasiyetname ya da miras sözleşmesi ile mirasının tamamı ya da belirli bir oranı için bir veya birden çok kişiyi mirasçı olarak atayabilir. Yasal mirasçının da mirasçı olarak atanması mümkündür. Mirasçı, mirasının tamamına atanabileceği gibi yasal payına ek olarak da atanabilir. Murisin tasarrufu, saklı payları ihlal etmemelidir.

Miras hukukunda uyuşmazlıklar, ölüme bağlı tasarrufun iptali ve kesin geçersizliği, tenkis davası, mirastan yoksunluk, mirastan çıkarma, mirasın reddi, miras sebebiyle istihkak davası, mirasta taksim, denkleştirme gibi hususlarda ortaya çıkabilir.

Miras Hukuku alanında verdiğimiz hizmetler

  • Mirasçılık belgesinin alınması
  • Miras sebebiyle istihkak davaları
  • Tenkis davaları
  • Terekede ihtiyati tedbirler
  • Mirasın reddi
  • Mirastan feragat
  • Miras ortaklığı için temsilci atanması
  • Ölüme bağlı tasarruflar ve iptali davaları
  • Vasiyetname ve miras sözleşmesi düzenlenmesi
  • Mirasta iade davası
  • Miras sebebiyle açılacak izaleyi şüyu davaları
  • Muris muvazaasına ilişkin davalar

Bize Yazın